Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam267
Toplam Ziyaret3020476
Eğitim ve Ögretim Eğitim ve Ögretim

POMPA SEÇİMİ

POMPALAR

Sanayide en fazla kullanımı olan ekipman hiç şüphesiz pompalardır. Bu nedenle pompa seçimi bir makine mühendisinin en sık karşılaşacağı işlerden birisidir. Genel olarak pompalar ikiye ayrılır. Bunlar;

  1. KİNETİK POMPALAR
  2. POZİTİF DEPLASMANLI POMPALAR (PDP)

KİNETİK POMPALAR

Eğer yüksek debilerde sıvı pompalanacak ise mutlaka kinetik pompalar kullanılır. Bu pompalar PDP pompalardan kapasitelerine göre hacimsel olarak çok daha küçük, basit ve ucuzdurlar. Bu sebebten sanayide en yaygın kullanılan pompa tipi kinetik pompalardır.

Bu pompaların çalışma sınırları, kapasite olarak 10 Ton/saniye kadar çıkmakta, 200 bar basınç üretebilmektedirler.

Bu pompalar kullandıkları rotor tipine göre kendi aralarında üçe ayrılırlar.

 RADYAL (SANTRİFÜJ)  POMPALAR
 EKSENEL POMPALAR
 RADYAL- EKSENEL ARASI POMPALAR


 ŞEKİL A



ŞEKİL B



ŞEKİL C



FORMÜL 1


FORMÜL 2

                             NPSHa= Pa-HE-Fl-Vp
                                     FORMÜL 3

  Pa  :Atmosfer basıncı

  H :Sıvı seviyesi ile çark girişi mesafesi  
  Fl   :Emiş borusundaki kayıp
 Vp  :Sıvı sıcaklığındaki doymuş buhar basıncı.

                ŞEKİL D

             
                 FORMÜL 4
             N= Pompa devri (rpm)
             Q= Debi (litre/dak)
             H= Basma yüksekliği (metre)

 

      ŞEKİL 1


      ŞEKİL 2


      ŞEKİL 3


      ŞEKİL 4


























         ŞEKİL 7


         ŞEKİL 8


          ŞEKİL 9


          ŞEKİL 10






































RADYAL (SANTRİFÜJ) POMPA PERFORMANS PARAMETRELERİ

Radyal pompa (santrifüj pompa) performans parametreleri 6 adettir. Bunlar;

1. KAPASİTE (Q) : Bir pompanın kapasitesi birim zamanda pompalayabileceği sıvı miktarıdır. SI birimde   kapasite birimi  (M3/Saat) veya (litre/dak) olarak alınır.

2. TOPLAM EMME-BASMA YÜKSEKLİĞİ (HT) : Birim ağırlıktaki sıvıya pompa kanatlarının emme ve basma noktaları arasında aktardığı enerji olarak tarif edilebilir. Yabancı literatürde bu değere HEAD denir. Bu değer SI birimde metre (birim metre su sütununun yarattığı basınç) veya (bar) olarak alınır.
Pompanın tahrik gücünün belirlenebilmesi için kapasitenin yanı sıra toplam basma yüksekliğinin bilinmesi gerekir. Toplam emme-basma yüksekliği (HT) aşağıdaki formülden elde edilir.

HT = HS + HD+ HP+HL+ H

Bu formülde:
HS :
Statik emme-basma yüksekliği sıvının kaynağından basılacağı en yüksek noktaya kadar olan dikey yöndeki mesafedir (Bkz Şekil A,B). 
Eğer pompa sıvıyı yatay yönde bir noktadan bir noktaya aktarıyorsa bu değer sıfırdır.

Bu değerin iki bileşeni vardır. Bunlar;

HE: Emme yüksekliği pompalanacak sıvının seviyesinden pompa giriş eksenine kadar olan dikey mesafedir. Eğer sıvı seviyesi pompa giriş ekseninden aşağıda ise değer pozitif (Bkz Şeki A), Eğer sıvı seviyesi pompa giriş ekseninden yukarıda ise değer negatif dir (Bkz Şekil B).
                   
HB: Basma yüsekliği Pompa giriş ekseninden sıvının aktarıldığı en yüksek noktaya olan dikey mesafedir.

Eğer kaynak yüksekliği pompa ekseninden aşağıda ise toplam statik emme basma yüksekliği
HS= HB+ HE  (Bkz. Şekil B)

Eğer kaynak yüksekliği pompa ekseninden yukarıda ise toplam statik emme basma yüksekliği
HS= HB-HE  (Bkz. Şekil A)

HD: Eğer pompa sıvıyı bir kuyudan çekiyorsa kuyuda sıvı seviyesinin azalmasından kaynaklanan emiş
      tarafıdaki basınç azalması hesaba katılmalıdır. Zira bu basıncın azalması pompanın ilave emiş
      gücüne sahip olmasını gerektirir. Bu etkiye yabancı literatürde "well drawdown" denilmektedir.

HP: Bu değer daha çok sulama sistemlerinde yağmurlama fıskiyelerin tekerlekli bir araba üzerinde
       suyun fışkırmasından faydalanarak kendiliğinden hareket etmesini sağlayan düzenekler için
       gereken ilave basınçtır. Bizim konumuz olan endüstriyel pompalamalarda dikkate alınmaz.

HL : Statik emme-basma yüksekliğinin yanı sıra toplam emme-basma yüksekliğinde etkin olan ikinci en
       önemli faktör sürtünme kayıplarıdır. Sürtünme kayıplarının hesaplanması borulama kısmında detaylı
       olarak anlatılmış bulunmaktadır.

Sürtünme kayıplarına etki eden en önemli faktör sıvının boru içindeki hızıdır. Sürtünme kayıpları hızın karesi ile doğru orantılı olarak ortar. Enerji tasarrufu açısından kayıpların en aza indirilmesi için sıvı hızının düşük tutulması gerekir. Bu nedenle boru çapları, sıvıların boru içindeki hızının  1.5 (m/sn) den büyük olmamasını sağlayacak ölçüde büyük seçilmelidir.

Sürtünme kayıplarını etkileyen diğer faktörler borunun iç yüzey pürüzlülüğü (Bkz TABLO 1.) ve zaman içinde boru iç yüzeyinde oluşan korozyon ile sıvının taşıdığı kirliliklerin birikmesidir.

HV: Hız faktörü sıvının boru içindeki hareketini sağlayacak kinetik enerjinin dikkate alınmasını sağlayan
       bir diğer faktör olmakla birlikte Hve Hfaktörlerinin yanında oldukça küçük bir değerdir.
       (Çoğu durumlarda bu değer 0.3 metrenin altındadır).

Sıvının boru içindeki hızının büyük olması sürtünme kayıplarını arttırmasının yanı sıra boru içindeki çekiçlemelere
(Water Hammer) neden olduğu için kaçınılması zorunludur.

Hız faktörü aşağıdaki formülden hesap edilebilir
HV= V2/ 2g       Bu formülde V(m/sn),  g = 9.81 (m/sn2) olarak alınır.

SİSTEM EĞRİSİ

Sistem eğrisi emme basma yüksekliği (H) parametrelerinden elde edilir. Bu parametrelerden Statik emme-basma yüksekliği HS sabit olup diğerleri kapasiteye göre değişir.
Değişken parametrelerden en önemli olan HL  sürtünme kayıplarıdır .
Kapasitenin belirlenmesinde kullanılacak olan eğri  toplam sistem basıncı  (HT ) eğrisidir. (Bkz Şekil C)

3.GÜÇ (PW) :Pompa tahrik motorunun gücü pompalanacak sıvıya aktarılacak enerjiden daha
                   fazlasını üretecek büyüklükte seçilmelidir.
                   yabancı litertürde bu güç "Brake power" olarak geçmektedir
. (Bkz. Formül 1)

4.  VERİM (ɳ) : Tüm pompalama işlemlerinde pompa gücünü hesaplarken mutlaka kayıplardan
                      ötürü
pompa   verimini (ɳ) dikkate alarak daha büyük motor gücü seçmek
                      gerekir. Pompa verimi pompanın
büyüklüğü, tipi ve dizaynına göre değişir.
                      Genellikle büyük pompaların verimleri daha yüksek olur .

5. NET POZİTİF EMME BASINCI (NPSH) :   

Bu parametre sıvının emilmesi sırasında çark  girişinde kavitasyon olmaması için gerekli enerji miktarıdır. Eğer pompa sıvı içinde ise veya emiş tarafında pozitif basınç varsa (Bkz Şekil A) sorun yoktur. Bu nedenle santrifüj pompalarda borulama pompa girişinde pozitif basınç uygulayacak şekilde dizayn edilir. Eğer emiş borusu tamamen boş ise kavitasyonu önlemek için çoğu zaman pompa çalıştırılmadan önce emiş borusu su ile doldurulur.

Santrifüj pompalarda sıvının emilmesi gerekiyorsa emme boyu genellikle 7 metreden daha az tutulur.
Olabilecek maksimum emme boyunu tespit için aşağıdaki formülden NPSHa değerinin hesaplanması gerekir.

Hesaplanan NPSHa değeri pompanın grafik olarak sağlanmış olan NPSHr  değerinden(Bkz. Şekil.4) büyük olmalıdır ki çark  girişinde kavitasyon olmasın

Emiş borusu hususunda aşağıdakilere dikkat edilmelidir. (Bkz. Şekil D)
•    Emiş borusu mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır.
•    Emiş borusu çapı, emiş hızının 3 m/sn den daha düşük olmasını sağlayacak büyüklükte olmalıdır
•    Emiş ağzı ile kaynak seviyesi arasındaki mesafe hız
      faktörü HV den 0.1 metre daha fazla olmalıdır
      yani ; Hmin= (V2/ 2g) + 0.1 
•    Emiş ağzı ile hazne tabanı arasında en az emiş ağzı
      çapının yarsı kadar mesafe olmalıdır.

6. NOMİNAL ÖZGÜL HIZ (NS) :

Bu parametre kinetik pompalar arasından hangi tip pompanın seçilmesi gerektiğini belirlemek için pompanın  debi(Q), basma yüksekliği (H)ve  rotor devri (N) ne bağlı olarak hesaplanır.

Formül 4 ile elde edilen NS değerine göre alttaki tablodan hangi tip pompanın seçilmesi gerektiği belirlenebilir.

Aşağıdaki grafikte pompa rotor tipinin Nominal özgün hıza bağlı seçilmesi gösterilmektedir.


POMPA KARAKTERİSTİK EĞRİLERİ

Satın alınacak pompanın kapasite, basma yüksekliği gibi işletme koşullarına uygun olup olmadığı pompanın karakteristik eğrileri ile anlaşılmaktadır. Pompaların 4  adet karakteristik eğrisi vardır. Bunlar; 

1. KAPASİTE- BASMA YÜKSEKLİĞİ EĞRİSİ

Şekil 1.de tipik bir kapasite- basma yüksekliği eğrisi gösterilmektedir. Genellikle kapasite arttıkça pampanın basma yüksekliği azalmaktadır. Sıfır kapasitede maksimum güç harcanmaktadır. Bu güce kapalı durum basıncı (vanalar kapalı iken oluşan basınç) “shut-off head” denilmektedir.    

      
2. KAPASİTE-VERİM EĞRİSİ

Şekil 2.de tipik bir kapasite-verim eğrisi gösterilmektedir. Pompanın maksimum verim noktası maksimum kapasite noktasından daha gerilerdedir.  (Maksimum verim noktasından sonra vanaları açarak kapasite arttırılırsa verim düşmeye başlar)


3. KAPASİTE- GÜÇ (BRAKE POWER) EĞRİSİ   

Şekil 3.de tipik bir kapasite-güç eğrisi gösterilmektedir. Bu eğri “kapasite- basma yüksekliği” eğrisi ile “kapasite-verim” eğrisinin bir fonksiyonu olarak ortaya çıkar. Eğriye dikkat ederseniz sıfır kapasitede (vana tamamen kapalı iken) bile pompa enerji kullanmaya devam etmektedir. Bu enerji “Shut off head” için kullanılan enerjiye eşittir.

4. KAPASİTE –NET POZİTİF EMME BASINCI EĞRİSİ

Pompanın NPSHr değeri yapılan deneysel ölçümlerle elde edilmekte ve pompa üreticisi tarafından grafik olarak tüketiciye sağlanmaktadır. 

Şekil 4 de tipik bir kapasite-NPSHr eğrisi gösterilmektedir. Genel olarak kapasite arttıkca NPSHr değeri artmaktadır.

SANTRİFÜJ POMPALARIN ÇALIŞMA NOKTASI

Santrifüj pompaların pozitif deplasmanlı pompalardan (PDP) en büyük farkı, bu pompalarda çıkış tarafındaki vana tamamen kapatılsa bile pompa çalışmaya, basınç üretmeye devam edebilmektedir.

Bu pompaların verimli çalışabileceği sadece bir nokta bulunmakta ve bu nokta Şekil 1 de verilen kapasite eğrisi ile  Şekil C de verilen sistem eğrisi yardımı ile tespit edilmektedir (Bkz. Şekil 5).

Seçilen bir pompanın olması gereken noktadan farklı bir noktada çalıştırılması şaft üzerinde radyal yükler oluşturarak pompanın gürültlü, titreşimli, fazla enerji harcayarak verimsiz çalışmasına neden olur. Bu nedenle pompa üreticileri pompa satarken tüketiciye yukarıda sözü edilen grafiklerden oluşan seçim abaklarını vermek zorundadır.

Pompa çalışma noktası tespit edildikten sonra kapasite (Q) ve basma yüksekliğine (HT) bağlı olarak pompa gücü, verim ve NPSHR grafikler üzerinden belirlenenir.

SANTRİFÜJ POMPALARIN SEÇİMİ

Pompa üreticisi firmalar üretmiş oldukları pompaların kapasite ve basma yüksekliğine göre seçilebilmelerine olanak sağlamak için tüketiciye seçim abakları verirler (Bkz şekil 6). Bu abaklar farklı pompa devirleri için ayrı ayrı sağlanırlar.
Şekil 6 daki seçim abağı 1780 rpm için hazırlanmış bir abaktır. Doğru pompa devrinin belirlenmesi enerji tasarrufu açısından oldukça önemlidir. Devrin belirlenmesinde gözetilecek hususlar ayrıca anlatılacaktır.

Daha geniş bir tüketici kitlesine hitabedebilmek için üreticiler seçim abaklarını sadece SI birimlerde değil aynı zamanda BG birim siteminde (gpm, feetSS cinsinden) sağlarlar.
Örneğin işletmenin ihtiyacı olan pompa kapasitesi Q= 200 M3/Saat, Basma yüksekliği H= 32 mSS olarak belirlenmiştir.

Şekil 6 da 1780 rpm pompa devri için verilmiş olan abakta bu değerlerin kesişim noktası tip kodu 4X6-12 olan pompanın seçilmesini gerektirmektedir.


                        

                           ŞEKİL 5                                                               ŞEKİL 6

POMPALARDA DEVİR SEÇİMİ

Daha önce bahsedildiği üzere santrifuj pompaların pozitif deplasmanlı pompalardan (PDP) en büyük farkı, bu pompalarda çıkış tarafındaki vana kapatılsa veya açılsa bile pompa basınç ve kapasite üretmeye devam eder ancak pompanın çalışma noktası sistem eğrisi üzerinde Şekil 7 de göründüğü gibi A noktasından B noktasına kaymış olur.

Eğer işletme şartlarındaki değişiklikten ötürü pompa kapasitesinin geçici olarak değiştirilmesi gerekiyorsa bunu çıkış vanasını açarak veya kapayarak sağlayabilirsiniz. Ancak yapılan değişiklik kapasiteyi arttırma (vanayı açma) yönünde ise basma yüksekliği azalacağından pompa, sistemde ihtiyaç duyulan basıncı üretemeyebilir. Vana kısmen kapatılarak kapasitenin azatılması gerekirse, ihtiyaçtan daha fazla basınç üretilecek ve pompa yatakları, şaftı ve çarkı üzerinde eksenel yükler oluşarak, vibrasyona neden olacak ve bu elemanlar kısa zamanda deformasyona uğrayacağı gibi daha fazla enerji harcanmasına yol açacaktır.

Eldeki pompanın farklı kapasitede uzun müddet çalıştırılması gerekecek ise bu işi vana maniplasyonu ile değil pompa devrini değiştirerek yapmak daha doğru bir yaklaşımdır.

Aynı pompa , aynı sistem üzerinde yani aynı  borulama, direnç kayıpları ve vana konumunda fakat farklı devirlerde çalışacak ise Şekil 8 de görüldüğü gibi farklı basınç ve kapasite üretir.

Pompa veya sistem parametrelerinde yapılacak değişikliklerin doğuracağı sonuçlar  için”Fan seçimi” kısmında bahsedilen FAN KANUNLARI santrifuj pompalar içinde geçerlidir.

Fan kanunlarından ikisi ise aşağıdaki gibidir.



   K1.                        K2.

Yukarıda verilen K1 ve K2 kuraları sistem dirençleri ve aktarılacak sıvı yoğunluğunun aynı kaldığı koşullar için geçerlidir. K1 kurallına göre  kapasiteyi değiştirmek için devri değiştirmek yeterlidir. Kapasite ile birlikte pompa devrinin değişmiş olması K2 ye göre harcanacak güç miktarınında  devir oranının küpü mertebesinde değiştirmektedir. Yani pompa kapasitesini 10% oranında azaltmak isterseniz devri 10% mertebesinde düşürmelisiniz. Böylece harcanacak güç 0.93 = 0.73 oranına iner (27% daha az güç harcanır).

Bu durum Şekil 9 da verilen grafik üzerinden şu şekilde açıklanabilir. Pompa N1 devrinde A noktasında çalışırken Q1 kapasitesinde ve H1 basıncında çalışmaktadır. Pompa devrini N1 den N2 ye düşürerek pompanın kapasitesini Q2 e, Basıncını ise H3 e düşürmüş olursunuz. Sistem eğrisini oluşturan en önemli unsurlardan birinin sürtünmeden oluşan kayıplar (HL) olduğunu anlatmıştık. Kapasitenin düşürülmesi ile borulardaki hız düşeceğinden kayıplar azalır  ve gerekli basma yüksekliği H1 den H3 e düşer ve böylece pompa basıncının azalması sorun yaratmaz.

Pompa veriminin sabit kaldığını kabul edersek harcanan güç kapasite ile basıncın çarpımına eşittir (Bkz Formül F1). Şekil 9 da gösterilen grafik üzerinden bu durumu izah edecek olursak; Pompa A noktasında çalışırken harcayacağı enerji  O-H1-A-Q1 noktalarından oluşan karenin alanı mertebesinde iken, Pompa N2 devrine düştüğü zaman O-H3-C-Q2 alanı mertebesinde enerji harcar.  Bu alan 10% daha düşük kapasite için
O-H1-A-Q1 alanından 27%  daha azdır.

10% kapasite azaltma işini vana kısarak yapsaydık  (Bkz. şekil 10) kullanılacak enerji  O-H2-B-Q2 alanı kadar olurdu.  Eğer devir düşürülerek Q2 kapasitesi sağlanacak olsaydı O-H3-C-Q2 alanı kadar enerji harcanırdı. Bu durumda aynı kapasite için (Q2) Şekil 10 da gösterilen taralı H3-H2-B-C alanı kadar, yani gerekenden 27% daha fazla enerji harcanır, bu fazladan enerji ise şaft ve yataklar üzerinde ekstra yüklere, vibrasyona (gürültü) ve çarkın daha hızlı aşınmasına sebeb olurdu.

PARALEL BAĞLI POMPALAR

Sistemin ihtiyaç duyduğu pompa kapasitesinin bir pompa ile sağlanamadığı durumlarda ilave ikinci pompanın birinciye paralel bağlanması durumunda çıkışta pompa kapasitelerinin toplamı kadar bir kapasite elde edilmesi mümkündür (Bkz.Şekil 11).

Şekil 11 de anlatma kolaylığı açısından farklı pompa karakteristik eğrileri gösterilmiştir ancak ekonomik kullanım açısından  pompaların birbirinin aynı büyüklükte kullanılması önemlidir.

İlgili şekilde H basma yüksekliğinde Pompa1 kapasitesi Q1 ve yine aynı H basma yüksekliğinde Pompa2 kapasitesi Q2 ise her iki pompadan yine H basma yüksekliğinde Q1+Q2 kapasitesi elde edilir.

Paralel bağlı pompaların boru bağlantı şekilleri Şekil 12 de verilmiştir. Pompalarda giriş boru çapları her zaman çıkış  borularından daha büyük seçilir.
                       
                          ŞEKİL 11                                                               ŞEKİL 12
                         
SERİ BAĞLI POMPALAR
Eğer sistemde yeterli basma yüksekliği sağlanamıyorsa pompalar birbirine seri (Birinin çıkışı diğerinin girişine) bağlanarak her iki pompanın basma yüksekliklerinin toplamı kadar basma yüksekliği elde edilebilir. Seri bağlı pompalarda kapasite en düşük kapasiteye sahip pompanın kapasitesi kadar olur. Bu nedenle verimlilik açısından paralel bağlı pompalardaki gibi aynı büyüklükteki pompalar birbirine seri bağlanır. Ancak anlatma kolaylığı açısından Sekil 13 de farklı pompa karakteristik eğrileri gösterilmiştir. Seri bağlı pompaların borulaması Şekil 14 de verilmiştir.
         

                       ŞEKİL 13                                                                    ŞEKİL 14

SANTRİFÜJ (RADYAL) POMPALARDA TİP SEÇİMİ

Santrifüj pompalarda sıvı pompaya eksenel olarak merkezden girer ve santrifüj kuvvetin etkisinde ivmelenerek çevreden teğet olarak çıkar. Bu pompalara sıvının pompa içindeki akış şeklinden ötürü “Radyal pompa” da denir. Sıvının pompadan çıkış hızı pompa devri ve  fan çapı ile orantılı olarak değişir.

Santrifüj pompalar ile birlikte çalışan üç tip pompa çarkı vardır.  Bunlar;

  1. Açık çark
  2. Yarı açık çark
  3. Kapalı çark

İçinde tıkanmaya neden olabilecek katı parçacıkların bulunduğu sıvıların pompalanmasında açık çarklar kullanılır. Bu tip çarkların en büyük dezavantajı zayıf yapılarından ötürü hızlı aşınmalarıdır. Açık çarklar daha çok küçük, ucuz pompalarda kullanılır.
Kapalı çarklar santrifüj pompalarda en fazla kullanılan çark tipi olup daha çok temiz sıvıların pompalanmasında kullanılırlar.

     

         RADYAL POMPA
      (sANTRİFUJ POMPA)

        AÇIK ÇARK

 

         YARI AÇIK ÇARK

 

 

              KAPALI ÇARK

EMİŞ AĞIZLARINA GÖRE POMPALAR

Sanrifüj pompalar emiş ağzı sayısına göre tek ve çift emişli olarak İkiye ayrılırlar. Ayrıca emiş ağzının pozisyonuna göre merkezden, yandan, dipten ve üstten emişli olmak üzere 4 çeşittir. Santrifuj pompaların  75% si merkezden emişli olanlardır. Aşağıda emiş tiplerine göre pompalar için örnekler görülmektedir.

MERKEZDEN EMİŞLİ POMPALAR

 

YANDAN EMİŞLİ POMPA

DİPTEN EMİŞLİ POMPA

 

 
ÜSTTEN EMİŞLİ POMPA

KADEMELİ POMPALAR

Santrifüj pompalarda bir diğer önemli ayrım ise kademe sayılarıdır. Aynı eksen üzerinde bulunan çark sayısı pompanın kaç kademeli olduğunu belirler. Küçük ve orta ölçekli pompalar genellikle tek kademeli pompalardır. Kademe sayısı arttıkça pompadan elde edilen basma yüksekliği (basınç) artmış olur.  Kademeli pompalar birbirine seri bağlı pompalar gibi çalışırlar. Bunların tek farkı motorlarının ortak olması denilebilir. Yanda çok kademeli bir pompa gözükmektedir.

 

MONTAJ TİPİNE GÖRE POMPALAR

Santrifüj pompalar montaj, demontaj durumuna görede ikiye ayrılır. Bunlardan en fazla rastlanan tip radyal olarak sökülerek çarkı değiştirilebilir olanlardır. Montaj, demontaj durumuna göre bir diğer pompa tipi yatay sökülebilir pompalar olup, bu tip pompalarda çarkı değiştirmek veya diğer tamiratlar için boru tesisatının sökülmesine gerek bulunmamaktadır.
Yatay sökülebilir pompaların bir diğer özelliği 150-200 bar gibi yüksek basınçlara dayanabilme özellikleri olmasıdır. Aşağıda montaj, demontaj durumuna göre pompalardan birer örnek gösterilmiştir.

                    

                RADYAL SÖKÜLEBİLİR POMPA                                     YATAY SÖKÜLEBİLİR POMPA








SALYANGOZ

Santrifüj pompalarda çarkın içinde döndüğü yuva (volute) merkez etrafında ve dönüş yönü istikametinde gittikçe artan bir hacme sahip olduğu için ülkemizde salyangoz olarak adlandırılır. Bu yuva, çark kanatlarından çıkan sıvıyı toplayarak sıvıdaki hızı basınca dönüştürmektedir. Yan tarafta salyangoz kesiti ve bir pompa salyangozu görülmektedir.

POMPA DÖNÜŞ YÖNÜ

Santrifüj pompalarda salyangoz şeklindeki çark yuvası (Volute) sebebi ile dönüş yönünün belirlenmesi son derecede önemlidir. Ükemizde pompa dönüş yönü genellikle sağ dönüşlü veya sol dönüşlü olarak tanımlanmaktadır. Evet ama sağ dönüş nedir sol dönüş nedir? Bu tarif son derecede yetersiz olup bir çok anlaşmazlıklara neden olmaktadır. Dönüş yönü konusunda en net tarif şudur. Tahrik motorunun bulunduğu tarafdan  pompaya bakıldığında çark saat yönünde dönüyorsa bu pompa sağ dönüşlü, tersine olanlar ise sol  dönüşlü pompalardır.

Pompalar ile ilgili bir diğer önemli husus çarkın kanatlarına göre motor dönüş yönünün tespit edilmesidir. Doğru yerleşimde çarkın kanat arkası (dışa kavisli yüzey) pompanın dönüş yönününe dönük olmalı ve sıvıyı salyangozun çıkışına paralel doğrultuya aktaracak yönde dönmelidir. (Bakınız yandaki şekil )

Yapılan yanlış uygulamalara dair iki örnek yanda verilmiş bulunmaktadır. Bunlardan ilkinde dönüş yönü doğru ancak çark kanatlarının içe dönük tarafı sıvıyı kepçelemektedir. (Bakınız yandaki şekil). Yandaki yerleşim resmi pompalarda kullanılmamakla birlikte hava fanlarının çark yerleşimi bu düzendedir.

Diğer bir yanlış uygulamada ise çark kanat yönü doğru yerleştirilmiş, ancak bu seferde çark sıvıyı salyangozun çıkışına dik doğrultuya aktaracak yönde dönmektedir. (Bakınız yandaki şekil)

1.2 EKSENEL AKIŞLI POMPALAR

Kapasitenin (Q)  yüsek, basma yüksekliğinin (Head) düşük olduğu sistem taleplerine en uygun pompa tipi eksenel pompalardır. Bu pompalarda sıvı akışı şaft eksenine paralel olduğu için eksenel pompa adını almışlardır.

Eksenel pompalarda emme yapılamaz. Sıvının kanatlardan aldığı çevresel dönüş hareketini engellemek için  pompa çıkışlarına yönlendirici (diifuser) koyulur. Bu tip pompalar çoğu zaman gövdeleri su içine batık durumda kullanılırlar.


                                       
ANA SAYFAYA GERİ DÖN